tweet Follow @almncaeskisehir
las·sen; lässt, ließ, hat jemanden/etwas gelassen, hat jemanden/etwas + Infinitiv + lassen;
DEUTSCH | ENGLISH |
SINGULAR | |
ich lasse | I let/leave I am letting/leaving |
du lässt | you let/leave you are letting/leaving |
er lässt- sie lässt -es lässt | he lets/leaves he is letting/leaving she lets/leaves she is letting/leaving it lets/leaves it is letting/leaving |
PLURAL | |
wir lassen | we let/leave we are letting/leaving |
ihr lasst | you (guys) let/leave you (guys) are letting/leaving |
sie lassen | they let/leave they are letting/leaving |
Sie lassen | you let/leave you are letting/leaving |
KULLANIM ŞEKİLLERİ
1-Yardımcı fiil olarak lassen, bir işi başkasına yaptırmak anlamına gelir;
- Ich lasse mein Auto reparieren (Otomobilimi tamir ettiriyorum..)
- Wir lassen unser altes Haus verkaufen (Eski evimizi sattırıyoruz..)
- Ich lasse meine Haare schneiden (saçlarımı kestiriyorum)
- Ich lasse mein Motorrad reparieren(motorumu tamirettiriyorum)
2-Gerçel bir fiil olarak lassen, bırakmak,izin vermek anlamlarını taşır;
- Ich lasse das Rauchen. (=Ich rauche nicht mehr.)
- Lass bitte noch etwas Kaffee in der Kanne!(cezvede lütfen biraz kahve bırak!)
- Ich lasse meinen Hut im Zimmer (bırakmak–Şapkamı odada bırakıyorum..)
- Lass mich in Ruhe! Leave me alone!(BENİ YALNIZ BIRAK)
- Wir werden die Kinder zu Hause lassen (bırakmak–Çocukları evde bırakacağız..)
- Er hat seinen Hund im Freien laufen lassen(izin vermek–köpeğini boşta yürümeye bıraktı)
- Achtung; Perfekt zamanda kullanıldığında (haben + VERB(infinitiv)+lassen(infinitiv) yapısı olarak kullanılır)
- Die Eltern ließen die Kinder nicht ins Kino gehen
- Ich lasse mich von dir nicht herumkommandieren!
3-Birkaç deyimsel ifadelerde kullanılır, bu aynı ingilizcedeki let us gibidir;
lass/lasst uns + Infinitiv!
- Es ist schon spät – lasst uns doch nach Hause gehen!
- Lasst uns morgen eine Radtour machen!
- Lasst uns singen=lets sing
- Lasst uns Fußball spielen=lets play football
4-Son olarak sich lassen ifadesi vardır, yapı itirabariyle edilgen değildir ama edilgen anlam taşır..
- Dieses Problem lässt sich leicht lösen (Bu problem kolayca çözülebilir..)
- Das neue Computerprogramm lässt sich leicht lernen;(Bu yeni bilgisayar programı kolayca öğrenilebilinir)
- Das Fenster kann nur schwer geöffnet werden >>>>>Das Fenster lässt sich schwer öffnen
- Kısaca, sich lassen yapısı können/wollen+passiv yapısı ile aynı anlamdadır..
5-Es lässt sich + Adv + Infinitiv man hat die Möglichkeit, die genannte Handlung auszuführen:
Cümlede ilgili bağlamdaki hareketin tanımlanmasına olanak sağlar..(yan cümlede asıl durum söylenir)
Es lässt sich schwer sagen, was er jetzt vorhat; (şimdi onun ne düşündüğünü (planladığını) söylemesi zor)
- 1.Fiillerin çekimlerini ve geçmiş zaman hallerinide bulabileceğiniz site
- lassen ve çekimleri;
- http://konjugator.reverso.net/konjugation-deutsch-verb-lassen.html
- 2.daha fazla örnek görmek isterseniz almanca olarak anlatım lassen verb
- http://www.deutschegrammatik20.de/spezielle-verben/verb-lassen/
- http://people.duke.edu/~waltheri/Grammar%20Overviews/Modals%20Semi%20Overview%20LASSEN.pdf